16. Yüzyılda Osmanlı Dönemi Arapça Vakfiyeler ve Osmanlı Sisteminde Eğitim (Saraybosna Hüsrev Bey ve Edirne Sultan II Selim Medreseleri Örneğinde)


Tezin Türü: Yüksek Lisans

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Gazi Üniversitesi, Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2016

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: Mevlüt Çam

Danışman: MUSA YILDIZ

Özet:

İyilik, merhamet, şefkat gibi kavramların tarihi insanoğlunun yaratılışına kadar gider. Yaratılıştan günümüze kadar bu kavramların uygulaması olarak insanoğlu iyilik yapar veya iyilik yapanlara yardımcı olur. Birde bu kavramların zıddı olan kötülük, zulüm, şiddet gibi kavramlar vardır ki bunların tarihi de aynı şekilde insanın yaratılışına kadar iner. Tabi iyilik yapılırken yarattığını en iyi tanıyan olarak yaratıcının emirleri, tavsiyeleri insanlara yol gösterici olmuştur. İşte bu iyiliklerin müşahhaslaşmış örneklerinin en önemlilerinden biri olarak karşımıza Vakıf müessesesi çıkmaktadır. Özellikle İslam'ın gelişi ile birlikte Müslümanların dini referansları rehber kabul ederek ve yaratıcı tarafından kodlanan iyilik yapma hissi ile yaşadıkları coğrafyanın her tarafını kurdukları vakıflar vesile ile mamur hale getirdikleri görülmektedir. Vakıflar hizmetlerini tesis ettikleri vakıf hayrat yapılar vasıtasıyla kamuya sunarlar. Osmanlı dönemi vakıf hizmetlerinden birisi de eğitim hizmetidir. Coğrafyanın tamamında inşa eyledikleri mektep, medrese, muallimhane, darulkurra vs. müesseseler vesilesiyle öğrencilere eğitim hizmeti ücretsiz olarak sunulmuştur. Bu medreselerden iki tanesi de XVI. Yüzyıl eserlerinden olan Edirne'de Selimiye ve Saraybosna'da Hüsrev Bey Medreseleridir. Çalışmada vakfiyeye göre her iki eğitim kurumu ile ilgili hükümler ve verilen hizmetler ortaya konarak tarihte verilen eğitim hizmetlerini gerçek belgeler üzerinden tanımamız mümkün olacağı gibi, diğer taraftan Arapça olarak yazılan her iki vakfiye Arap dili ve belagati açısından incelenerek bu güne kadar hiçbir çalışmaya konu olmamış dönemin vakfiyelerindeki edebi üslup, seviye ve edebi sanatlar örnekleriyle ortaya konulmuştur.